Armut Nedir? Armudun Tarihçesi

Bilimsel adı pyrus olan armut, aslına bakarsak bu Latince adı elma ile paylaşmaktadır. Şu demek oluyor ki elmanın da Latincedeki adı pyrus olarak geçmektedir. Eski Türkler armuda kertme diyorlarmış. Anadolu’da bazı yörelerde armuda hâlâ kertme denmekte. Türk Tarih Profesörü Bahaeddin Ögel’e bakılırsa Türkler, Orta Asya’daki Sartların ve Taciklerin armut için kullandıkları ermud kelimesini armut şeklinde kullanmaya başlamış. Armut kelimesinin Farsçadaki emrûd sözcüğünden kökenlenmiş olma ihtimali de mevcuttur. Yabani armuda, şu demek oluyor ki yaban armuduna ahlat da denmektedir. Anadolu’nun batı bölümlerinde çördük, Erzincan ilimizde ise yabani armut için kokoz denmektedir. Fakat bunların haricinde, armudun yararları pek oldukca ülke ve insan tarafınca kabul edilmektedir.

Armudun anayurdu Cenup Kafkasya ve Doğu Anadolu’dur. Avrupa’nın türlü yerlerinde meydana getirilen kazılarda armut çekirdeği bulunduğundan dolayı pirus domestica (Avrupa Armudu) için anayurdunun Avrupa olduğu öne sürülmüştür. Kültür formunun çekirdeklerinin Alman mezarlarında bulunuşu, bunun için bir kanıt olarak kabul görmektedir. Pek oldukca bilim insanı, 3. Jeolojik çağda Çin’in batısında mevcud ormanlık alanda 60 çeşit armut yetiştiğini iddia etmektedir. Çin ülkesinde armut 2000 senedir bilinmektedir. Kültür formunun Çin’de mi yetiştirildiği ya da Çin’e dışarıdan mı getirildi kesinliği bilinmemektedir.

Elma ile hısım olan armut, oldukca köklü bir geçmişi olan ve tanınan bir meyvedir. İranlılar, Milattan Ilkin 6. Yüzyılda başkentten öteki şehirlere giden yollarda meyve ağaçları dikermiş. Ön Asya’dan Yunanistan’a gelen armut süratli bir halde yaygınlık kazanmış, pek oldukca çeşidinin yetiştirimi başlanmıştır. Orta Avrupa’ya aşılı armudu Romalılar takdim etmiştir. Suriye’de de serin ve dağlık bölgelerde armut yetiştiriliyormuş.

Eski Dönemlerden Bu Yana Armudun Zamanı Geçmişi

Yunanistan’ın mühim bir adı olan nebat biyologu Theophrast (Theophrastus, Tyrtamus) armudu apios olarak isimlendirmektedir. Çiftçilik ile ilgili eserler vermiş Romalı devlet adamı Marcus Porcius Cato (Bilge Cato) pek oldukca armut türünden bahsetmiştir. Gene Roma İmparatorluğu zamanında yaşamış olan doktor Dioskorides armut ve şarabı için büzücü bulunduğunu yazmıştır. İtalyan tabiat bilimci ve yazar olan Plinius Naturalis Historia (Tabiat Zamanı) adlı eserinde armudun 35 türünün bulunduğunu ve pişmemiş armudun sıhhatli bir insan tarafınca dahi sindirilmesinin güç olduğu yazmaktadır. Bergamalı tıp doktoru Galen, yakıcı hastalıklar için armudu tavsiye etmektedir.

Yazar L. Junius Moderatus Columella elma, incir ve armut için halkın, insanların mühim bir gıda deposu olduğundan bahsetmektedir. Alman rahibe Bingenli Hildegard pişmemiş armudun gaz şişkinliklerine, göğüs sıkışıklıklarına sebep bulunduğunu iddia etmektedir. Ortaçağ’da yazılan tıbbi eserlerde hekimler, doktorlar pişmemiş ve olmamış armudu yememek gerektiği mevzusunda uyarmıştır. Fakat olgun armut için de yalnızca midesi duyarlı olan kişilerin yemesi gerektiği yazmaktadırlar. Midesi aşırı duyarlı olanlar için ise pişirip ya da hoşafını yapmış olup yemelerini tavsiye etmektedirler. Tabiat bilimci ve tabip olan Matthiolus (Pietro Andrea Mattioli) fırınlanmış armudu sindirim sorunlarında, kızartılmış armudu ise susuzluğu giderici ve kalp güçlendirici olarak kullanmıştır.

Orta Avrupa’da 16. Yüzyılın ilk yarısındaki kaynaklardan, armudun 50 türünün yiyecek, 33 cinsinin ise şarap yapmak amacıyla yetiştirildiği anlaşılmaktadır. 19. Yüzyılın başlangıcında Avrupa’da meyve olarak yenilmekte olan 156 tür armut tanınmaktaydı. Günümüzde ise binden fazla armut çeşidi yetiştirilmektedir. Fransızlar armudu 200 yıl şeklinde bir süre ilkin Şimal ABD’ya, İngilizler ise ABD’ya götürmüştür.

Armudun Bitkisel Özellikleri

Sıcaktan hoşlanmadığı şeklinde, soğuğu da pek sevmeyen armut, dünya genelinde her yerde ılıman iklimlerde yetiştirilmektedir. En oldukca kireçli olmayan derin toprak tipini sevmekte ve her çeşit toprağa uyum sağlamaktadır. Kuraklık mevzusunda elmadan daha dayanıklı olduğu bilinmektedir. Armut ağacının boyu 4 ile 12 metre aralıklarında değişmektedir. Gelen olarak çelikleme, aşılama ve daldırma yöntemiyle çoğaltılmaktadır. Ayva ağacına yapılmakta olan aşılamalar ile ufak, erken meyve veren randımanlı armut ağaçları kazanılmaktadır. Meyvesinin olgunlaşma zamanına bağlı olarak kış ve yaz armudu olarak ayrılmaktadır. Kendi çiçek tozu ile aşılanmadığından dolayı armut bahçelerine arı kovanları konulmakta, değişik böceklerin olmasına da dikkat edilmektedir.

Elips şekilli yapraklara haiz olan armudun yapraklarının kenarları ince dişlidir. Çiçek açmış olduğu dönemlerde oluşan donlar armudu negatif etkilemektedir. Ekşi, buruk bir tada ve meyvenin odunsu olmasına sebep olmaktadır. Tıpkı elmada olduğu suretiyle armut da sapının çevresinde döndürüldükten sonrasında koparsa, olgunlaşmış anlama gelir. Kabuğu çoğunlukla ince, rengi ise kırmızı, sarı, yeşil ya da bu 3 rengin karışımı olabilmektedir. Çoğu zaman meyvesinin üst tarafı ince, alt tarafı ise yuvarlağımsı bir halde geniştir. Tüm meyvesinin yuvarlak halde olduğu çeşitleri de mevcuttur. Olgunlaşmış armut tatlı ve suludur. Kimi türleri ise hafifçe buruk yada oldukca tatlıdır. Hoş bir kokuya haizdir.  Ekim ayı meyveleri içinde bulunan armut, tüm bu özellikleriyle pek oldukca kişinin sevilmiş olduğu bir meyvedir.

Armudun Faydaları Nedir?

Armudun yararları sıhhat noktasında epey ehemmiyet taşıyor. Haiz olduğu varlıklı vitamin ve mineraller yardımıyla insan vücuduna katkılarıyla tüketimi için talep uyandırıyor. Peki, armudun yararları nedir?

  • Ekim ayı meyveleri içinde mevcud armut, bolca su içerdiğinden dolayı midede kısa bir süre kalmış olarak bağırsaklara geçmektedir. Suyunda mevcud kıymetli maddeler bağırsaklarda kısa süre içinde emilmektedir. Sindirimi desteklemekte, bağırsakları mikroplardan arındırmakta ve kabızlığı önlemektedir. Azca su içen kişilere ve su içememekten şikâyet edenlere armut yemeleri ya da suyunu içmeleri tavsiye edilmektedir.
  • Armut, meyve kabuğunda pek oldukca yararlı madde bulundurarak (madenler, vitaminler ve albümin-protein yapı taşları) kendisinden yararlanmak adına iyi bir halde yıkanıp kabuğu ile beraber tüketilmesi tavsiye edilmektedir. İçerisindeki maddeler kusursuz bir dengededir. Böbrek hastalıkları ve kan dolaşımında pişmiş armut oldukca yararlı olmaktadır. İçerisindeki potasyum yardımıyla vücutta su toplanması problemini de önlemektedir. Böbreklerinde ve idrar yollarında irin olan kişilerin armut yemesi oldukca tavsiye edilen mevzular arasındadır.
  • Armudun yararları içinde, içinde iyot barındıran ender meyvelerden olması da bir öteki artısıdır. Bu sebepten dolayı tiroit bezlerinin çalışmasına destek olmaktadır.
  • Taze ve olgun armut mide sularını artırmakta, safra kesesi ve karaciğer hastalıklarının tedavilerine destek olmaktadır.
  • Fırınlanmış ya da pişmiş armut nefes darlığı ve bronşit olan hastalar üstünde öksürük dindirici tesiri sebebiyle tavsiye edilmektedir.
  • Olgun ve taze armutta bulunan vitaminler yüksek orandadır, pektin bileşimleri ve karbonhidratları ile sinir sistemini rahatlatmaktadır. Üstelik iç organ salgılarını arttırarak tansiyonu normalleştirmekte ve vücudu güçlendirmektedir.
  • Taze armut suyu kalp hastalıklarında, kansızlıkta ve boğaz iltihaplarında tedavi yardımcısı görevi görmektedir.
  • Çavdar ile pişirilen armut, evlatların sindirim bozuklukları için de oldukça yarar sağlamaktadır.
  • Sağlığa olan faydalarının haricinde, armut ağacı mobilya yapmak için kullanılmakta olan kıymetli ağaçlar içinde bulunmaktadır.

Armudun yararları içine eklenecek bir öteki mühim nokta ise sağlıksal özellikleridir. Armut ne işe yarar diye sorulacak olursa tıbbi niteliklerini şöyleki açıklayabiliriz;

  • Büzücü,
  • İdrar söktürücü (Bu gücü içindeki glikozit arbutosit ve potasyumdan oluşur.),
  • Antiseptik oluşu,
  • Sindirim düzenleyici ve kolaylaştırıcı
  • Taş hastalıkları,
  • İshal kesici,
  • Kan yapıcı,
  • Yara tedavi edici,
  • Vücudu zehirlerden (toksin) temizleyici

Bu özelliklerinin yanında kullanıldığı bölgeler, hastalık ve rahatsızlıklar şunlardır;

  • Anjin (Çoğu zaman çocuklardaki bademcik iltihabı, tonsillit),
  • Romatizma,
  • Sistit,
  • Taş hastalıkları,
  • Gut hastalığı

Armudun Faydaları İçin Armut Iyi mi Toplanır? Armut Iyi mi Saklanır?

  • Elmada olduğu suretiyle uzun müddet saklanmamaktadır. Olgunlaşmamış haliyle toplanan meyve, olgulaşması açısından sıcağa gerekseme duyar fakat olgunlaştıktan sonrasında yenme süresi kısa olmaktadır. Yemeklerde kullanılacak armut el ile toplanmaktadır. Gizleme metotları elma iyi aynıdır yalnız olgunlaşmayan sert yeşil armut saklanabilmektedir. Olgun olan armut saklanamamaktadır. -1 ile 0 aşama aralarında soğuk hava depolarında 6 ile 8 ay arası depolanabilmektedir. Fakat türlü armut çeşitlerinin karbondioksite karşı hassasiyetine dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu süre zarfında armut olgunlaşmaz. Soğuk hava depolarından çıkartılan armut 15 ile 20 derecede 3-4 gün içinde olgunlaşmaktadır.
  • Meyvenin çürüyen bölgesi derin bir halde kesip atıldıktan sonrasında kalan kısımları yenebilmektedir. Fakat elma için aynı şey geçerli değildir. Elmada olabilecek küçük bir çürüme meyvenin atılmasını gerektirmektedir.
  • Genç yaprakları baharda toplanmaktadır. Sıcak, gölgeli ve havadar yerlerde, ince serilip hızlıca kuruması sağlanmaktadır. Kapalı olacak şekildeki kaplar içinde 1 yıl saklanabilmektedir. Folik asit kaybı olmaması adına armudu oldukca ışıkta ve sıcakta bırakmamalı, uzun müddet oda sıcaklığında saklamamalıdır.

Armudun Yan Tesirleri ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Duyarlı mideye haiz olan bireylerin olgunlaşmamış armut yemeleri önerilmemektedir. Fazlaca duyarlı midesi olanlar ise armudu pişirip yemeli. Şu sebeple armudun bazı çeşitleri bu durumda hususi olarak bağırsaklarda ve midede sindirimi zorlayabilmektedir. Pişmiş armut kolaylıkla sindirilebilmektedir. Armut şeker hastaları için de ehemmiyet taşımaktadır, yemektedirler. Hamileler ve ishali olan bireyler oldukca fazla armut tüketmemelidir.

Her meyvede olduğu şeklinde, aşırı tüketim halinde beklenmedik bazı problemler meydana gelebilmektedir. Kronik hastalık sahibi bireylerde ya da alerjisi olan kişilerde değişik etkisinde bırakır oluşumu söz mevzusu olabilir. Bundan dolayı birçok tüketimi sağlanan besinde karşılaşılmış olduğu suretiyle aşırı tüketimden kaçınılmalı, ihtimaller içinde aksi durumlar için de uzmanınız yada doktorunuz ile iletişimde kalıp kullanmalısınız. Kendisinin nezarete ve tavsiyeleri altında tüketildiği müddetçe, armudun yararları kaçınılmaz olacaktır.

Sıhhatli günler diliyoruz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir