Doğada insan yaşamı için sayısız nimet bulunmaktadır. Bu nimetler kimi süre ağaç olmakta kimi süre meyve kimi süre sebze yada şifalı ot olabilmektedir. Tarihin ilk zamanlarından beri tabiat ile iç içe ve etkileşim halinde yaşayan atalarımız zaman içinde tabiatın dilini çözmüşler ve doğayı pek oldukca değişik amaç için kullanmışlardır. Bilhassa başta sıhhat olmak suretiyle değişik alanlarda doğada bulunan ağaçlardan, meyvelerde, sebze ve şifalı olan otlardan istifade edilmiştir. Bu istifade edilen ağaçlardan biriside servigiller familyasına mensup olan iğne yapraklı ağaç ve ya çalılardan oluşan ardıç ağacıdır. Ardıç ağacı pek oldukca değişik özelliği ile dikkatleri kendisine çekmektedir. Çoğu zaman ağaç ve çalı şeklinde oluşan ardıç, dünyanın neredeyse tüm iklimlerine adapte olan ve her yerde yetişen bir ağaçtır. Bu özelliği bakımından öteki ağaçlardan tamamen ayrılmaktadır.

Ardıç ağacı tarih süresince pek oldukca medeniyette kullanılmış bir ağaçtır. Her toplumda kıymeti değişik olan ardıç ağacı tarihin en ölümcül hastalıklarına şifa olmasıyla ün kazanmış bir ağaçtır. Bilhassa Ortaçağ Avrupa’sında görülen veba salgınına iyi gelmesiyle ardıç ağacının önemi oldukca fazla artmıştır. Tıpta, gastronomide ve daha pek oldukca değişik alanlarda kullanılmıştır. Hem meyvesi hem de ondan elde edilmiş yağı ile ardıç ağacı insanoğlu için olmazsa olmaz bir konuma terfi etmiştir.

Ardıç ağacı kurak ve çorak arazilerde, verimi (humus miktarı) düşük topraklarda genel anlamda çalı şeklinde yetişmektedir. Sadece suların oldukca fazla olduğu alanlarda, verimin yüksek olduğu bölgelerde ardıç ağaç şeklinde yetişmekte ve oldukca fazla uzayabilmektedir. Averaj 1000 küsür yıl kadar yaşamış olduğu tahmin edilmektedir. Bunun en güzel örneği ülkemiz sınırları içinde yer edinen Konya’da görmekteyiz. Averaj olarak 2300 yaşlarında olduğu tahmin edilen ardıç ağacı hala yaşamakta ve hala meyve vermektedir. Gene bir başka örnek verecek olursak Denizli’de de benzer durumla karşılaşmaktayız. 1000 küsür yaşlarında olan ardıç ağaçlar mevcuttur. Bu açıdan Anadolu coğrafyası oldukca kıymetli ağaçlara ev sahipliği yapmaktadır. Zamanı binlerce yıl öncesine dayanan pek oldukca değişik ağaç türü ülkemiz sınırları içinde hayatlarına halen devam etmektedirler.

Ardıç ağaçları dünyanın pek oldukca değişik bölgesinde neredeyse her iklime adapte olarak yaşamaktadırlar. Çoğu zaman Alaska, ABD, Fransa, Macaristan, Almanya ve Türkiye topraklarında oldukca fazla yetişmektedir. Vatanımızda en oldukca ardıç ağacı Trakya, Marmara ve Ege bölgelerinde yetişmektedir. Ardıç ağacının meyvesi de oldukca kıymetli ve pahalı olduğundan binlerce hatta on binlerce insana gelir sağlamaktadır. Pek oldukca insan geçimini ardıç meyvesiyle sağlamaktadır. Ek olarak ardıç meyvesi oldukca yararlı olduğundan ardıç yağı elde edilmektedir. Bu da pek oldukca değişik alanda kullanılmaktadır. Bilhassa sıhhat açısından ardıç yağı olmazsa olmaz konumdadır. Vücuda tam koruma sağlamakta ve mikropların kırılmasına zemin hazırlamaktadır.

Bilhassa son yıllarda insanoğlu sıhhatli yaşama ve yararlı ürünler tüketmeye başlayınca ardıç yağı oldukca popüler hale gelmiş durumdadır. Meydana getirilen bilimsel çalışmalarla ortaya konulmuş olan yararları sanıldığından da oldukca fazladır. Tıp başta olmak suretiyle pek oldukca değişik alanlarda kullanılmaktadır. Meydana getirilen araştırmalar sonucunda ardıç yağının faydalarını şu şekilde sıralamamız mümkündür;

Ardıç yağının yararları nedir?

  • Vücutta biriken toksin maddeleri (zararı dokunan maddeler) temizleyerek vücudu korumaktadır.
  • Mantar oluşumunu önlemektedir.
  • Soğuk algınlığına ve pek oldukca gribal enfeksiyona iyi gelmektedir.
  • Kanın mikroplardan arındırılmasını sağlamaktadır. Ek olarak kansızlığa da oldukca iyi gelmektedir.
  • İştah açma özelliği bulunmaktadır.
  • Vücutta meydana gelen şiddetli ağrıların dindirilmesinde oldukca etkili bir yöntemdir.
  • Pek oldukca enfeksiyona karşı koruma sağlamaktadır.
  • Böbreklerin sağlığı için oldukca mühim rol oynamaktadır.
  • İdrar yollarını temizlemektedir ve idrar söktürücü özelliği bulunmaktadır.
  • Bakterilerin ve mikropların üreyip çoğalmasını önlemektedir.
  • Kas kramplarını ve spazmlarını rahatlatma özelliği bulunmaktadır.
  • Romatizma ya iyi gelmektedir. Romatizma sonucunda oluşan hasarların hızlıca giderilmesine destek olmaktadır.
  • Gut hastalığına ve böbrek taşlarına oldukca iyi bir tedavi yöntemidir.
  • Egzamaya iyi gelmektedir.
  • Gözenekleri temizleme özelliği bulunmaktadır.
  • Anke oluşumunu engellemektedir.
  • Organik bir gaz gidericidir.
  • Kan basıncının düşürülmesinde oldukca etkilidir.
  • Saç sağlığı açısından da oldukca büyük yararları barındırmaktadır. Saç derisini temizlemekte ve saçları nemlendirmektedir.
  • Saçların daha süratli uzamasını sağlamaktadır.
  • Saç dökülmesine karşı oldukca etkili bir tedavi yöntemidir.
  • Cilt lekelerini giderir.
  • Doğum sonrası oluşan çatlakların giderilmesinde de oldukca etkili bir yöntemdir.

Ardıç yağının bilimsel olarak kanıtlanmış birden fazla yararı bulunmaktadır. Bu yararları ardıç yağını insanoğlu için olmazsa olmaz kılmaktadır. Bilhassa sıhhat alanı başta olmak suretiyle pek oldukca değişik alanda ardıç yağı kullanılmış durumdadır. İnsanlar oldukca eski zamanlardan beridir ardıç yağını ilaçların yapımında çoğunlukla kullanmışlardır. Meydana getirilen araştırmalar neticesinde de hakikaten oldukca etkili bir tedavi yöntemi olduğu kanıtlanıştır. Günümüzde de ilaçların yapımında, kremlerde ve hijyenik ürünlerde olmaz suretiyle pek oldukca değişik alanlarda kullanılmaktadır.

Ardıç meyvesi

İnsanlar gün içinde birden fazla dış uyarana maruz kalmaktadırlar. Bu dış uyaranların bir çok çoğu zaman bizlere zarar vermekte ve bedenimize zararı dokunan maddelerin (toksin maddeler) girmesine niçin olmaktadır. Bunun haricinde gelişen ve küreselleşen dünyada bilhassa toplumsal medyanın da etkisiyle oldukca fazla kızarmış ve aşırı yağlı yiyecekleri tüketmekteyiz. Bu durum sıhhat açısında oldukca ciddi sorunlara niçin olmaktadır. Ardıç yağı tam bu aşamada devreye girmektedir. Vücutta biriken tüm toksin maddelerin dışarı atılmasını sağlamaktadır. Vücudu zararı dokunan maddelerden arındırdıktan sonrasında oluşmalarının önüne de set çekerek vücudu devamlı bir halde korumaktadır.

Ardıç yağı zararı dokunan maddelerin yanında mantar oluşumunu da engellemektedir. Ek olarak enfeksiyonlara karşıda vücudu korumaktadır. Bununla birlikte böbreklerin sağlığı için de oldukca mühim roller üstlenmektedir. Bilhassa böbrek taşı problemi şeklinde problemlerin tedavisinde ardıç yağı oldukca işe yaramaktadır. Bakterilerin ve mikropların üreyerek çoğalmasını önlemesinin yanı sıra vücuttan tamamen atarak insan sağlığını adeta koruma kalkanı şeklinde koruma altına almaktadır. Pek oldukca hastalığın oluşumuna set çekmekte ve oluşmalarına engel olmaktadır. Ek olarak ardıç yağı egzama, gut hastalığı ve romatizma şeklinde problemlere de oldukca iyi gelmektedir. Meydana getirilen araştırmalarda bu kanıyı doğrular niteliktedir. Pek oldukca sonunun oluşmasını önlemektedir. Ardıç yağının bir baka olağanüstü özelliği ise gebelikten sonrasında oluşan çatlakların onarılması ve giderilmesinde oldukca etkilidir. Doğum gerçekleştikten sonrasında ardıç yağının kullanılması oluşan çatlakların giderilmesinde oldukca etkili bir yöntemdir.

Ardıç yağı cilt sağlığı ve saç sağlığı açısından da oldukca büyük ehemmiyet arz etmektedir. Ciltte kuruluğu önlemekte ve cildin daha güzel ve nemli gözükmesini sağlamaktadır. Ek olarak akne oluşumunu da önlemektedir. Bununla birlikte gözenekleri de temizlemekte ve cildin daha sıhhatli olmasını sağlamaktadır. Bilhassa bir çok insanoğlunun şikâyet etmiş olduğu cilt lekelerini giderilmesinde de etken olarak ardıç yağı kullanılmaktadır. Bilhassa kozmetik sektöründe kremlerin yapımında oldukca fazla ardıç yağı kullanılmaktadır. Ardıç yağı cilde iyi geldiği kadar saç sağlığına da oldukca iyi gelmektedir. Saç derisini pek oldukca zararı dokunan maddeye karşı korumaktadır. Saç derisinde bulunan yağların dengeli kalmasını sağlamakta ve saç köklerini beslemektedir. Saç köklerini beslediğinden daha süratli saç uzamasına niçin olmaktadır. Ek olarak saçların daha dayanıklı ve parlak olmasını sağlamaktadır. Tüm bunların yanı sıra saç dökülmesine de oldukca iyi gelmekte ve saç kaybını en aza indirmektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir