Günümüzün yaşam şartlarında pek fazlaca insan birçok işi aynı anda yetiştirme stresiyle başa çıkmaya çalışıyor. Kronik bitkinlik isminde olan bir sendromla da savaşım eden insan sayısı bayağı fazla. Kronik bitkinlik, insanların düzgüsel şartlarda dinlenmesine karşın kendilerini devamlı olarak bitkin hissetmeleri durumudur. Yaşam standardını kökünden etkileyen bu durum, ruhsal bir sorundur. Beslenmeyle birlikte kronik bitkinlik atlatılabilir.
Kronik bitkinlik sendromu nöropsikiyatrik, nöroendokrin, immünolojik, semptomlarla kendini gösteren, multisistemik tutulumlu, 6 aydan uzun devam eden, sakatlayıcı ve ağır bitkinlik ile karakterize, santral sinir sistemi işlev bozukluğudur.Bitkinlik, konsantrasyon güçlüğü, atralji, ateş, miyalji, baş ağrısı, uyku bozuklukları ve psikiyatrik yakınmalarla kendini gösteren bu hastalık, fazlaca uzun bir süre Febricula, Nevrasteni, Da Costa sendromu, Royal Free hastalığı, Epidemik Nöromiyasteni, İzlanda Hastalığı, 20.Yüzyıl hastaliği, Fibromiyalji şeklinde isimlerle tanımlanmıştır (1).Centers for Disease Control (CDC) tarafınca 1987 senesinde tanı kriterleri ile Kronik Bitkinlik Sendromu (KYS) adını almıştır
Kronik bitkinlik nedir?
Kronik bitkinlik; insanların yeteri kadar dinlenmesine karşın kendilerini devamlı olarak bitkin hissetmeleridir. Bu insanların verimleri yaptıkları pek fazlaca işte düşer, devamlı bir mutsuzluk halinde olurlar ve her şeye karşı isteksizleşirler. Kronik yorgunluğun seviyeleri vardır. Kimilerinde isteksiz ve bitkin bir halde seyrederken kimilerinde de günlük hayatlarını idame edemeyecekleri seviyelere ulaşır. Sebebi hemen hemen tam olarak saptanmamış olan kronik bitkinlik, hanımlarda erkeklere nazaran daha sık rastlanır. Stresle direkt bağlantılı olduğu kabul edilen kronik bitkinlik, eklem ağrıları ve devamlı bir bitkinlik hali ile anlaşılabilir. Stres denen şey yalnız ruhsal sanılsa da, aslen fizyolojik anlamda da büyük etkilere sebep olur. Stres, kronik yorgunluğun başlıca sebeplerinden bir tanedir. Uyku düzensizliği de bir öteki mühim etkendir. Yeteri kadar dinlenip uyusanız da hep bir uykusuzluk ve bitkinlik hali vardır. Kronik bitkinlik söz mevzusu olduğunda yaş ve genetik faktörler de işin içine girer.
Kronik bitkinlik sendromunun tanýsal öncülünün “nevrasteni” olduğu söylenegelmiştir. 1869 senesinde Amerikalı nörolog George Beard’ın tanımladığı, sinir sisteminin zorlanması sonucu ortaya çıkan fizyolojik ve ruhsal bitkinlik, baþ ve bedende müphem ağrılar uykusuzluk, hazımsızlık, çarpıntı ve ateş basması emareleri ile gittiği bildirilen ve başlangıçta “Amerikan sinirliliği” olarak malum nevrasteni tanısı, kısa zamanda Avrupa’ya yayılmış ve orta sınıfın en popüler hastalığı olmuştur. Avrupa’da o dönemde egemen olan psikanalitik bakış açısının etkisiyle daha fazlaca ruhsal kökenli olabileceği düşünülmüş, hatta psikanalitik sağaltımdan yarar göreceği bildirilmiştir.
Kronik bitkinlik emareleri
- Devamlı bir bitkin olmak
- Devamlı uykulu olmak
- Kas ve eklem ağrıları
- Enerji kaybı
- Bağışıklık sisteminin güçsüzleşmesi
- Mide bulantısı ve ağrısı
- Unutkanlık
- Uyku düzeninin bozulması
- Bağırsakta bazı bozukluklar
- Negatif düşünceler
- Mutsuzluk
- Depresyon
- Karın ağrısı
Bu diyet ile kronik yorgunluğa veda edin
Kronik yorgunluğun ne olduğundan, sebeplerinden ve emarelerinden bahsettik. Bu zor durumu yenmek ve ondan kurtulmak için beslenme fazlaca mühim. İşte, kronik bitkinlikten kurtulmaya yarayan o diyet.
- Kronik bitkinlikten şikayetçi olan şahıs, göstermiş olduğu semptomlar dahilinde beslenmelidir.
- Rejimi yüksek proteinli olmalı ve düşük karbonhidratlı olmalı. Ara öğünlerde de şeker, fazla kafein ve alkol kullanmamaya büyük itina gösterilmelidir. Bu maddeler kronik yorgunluğu tetikler.
- Düşük gerilim var ise tuz ve su tüketimi büyük oranda artmalıdır.
- Enerji ürettiklerinden, mitokondri sayısı artırılmalıdır. Bunun için de antioksidan içeren besinler tüketmeliyiz. Antioksidanlar, özgür radikallerle savaşırlar ve onları yok ederler. Ek olarak antioksidanlar nitrat ve nitrit şeklinde
- Diyet kesinlikle düşük yağlı bir programlamada olmalıdır. Yağı da yararlı ve organik yağlardan seçmek mantıklı olacaktır.
- İşlenmiş gıdalar, işlenmiş karbonhidratlar, işlenmiş yağlar tüketmekten kaçınılmalıdır. Tatlandırıcı ve trans yağlardan da uzak durulmalıdır.
- Hindi, ceviz, yulaf, muz, bitter çikolata, Antep fıstığı, vişne şeklinde melatonin içerikli gıdalar çoğunlukla tüketilmelidir. Ek olarak uyku zamanında papatya çayı da melatonini destek sunar.
- Diyet muhteviyatında demir de eğer olmazsa olmazdır. Demir, insan vücudu için oldukça gereklidir. Demir hayvansal gıdalarda da bitkisel gıdalarda da bulunur. Alması kolayken, herkeste çoğunlukla demir eksikliğine rastlanır. Kronik yorgunluğu ortadan kaldırmak için kesinlikle demir eksikliğini yenmek gerekir. Kırmızı et, tavuk, hindi, balık, yumurta, kuru baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler de demir açısından yüksek içeriğe haiz gıdalardır.
- Rejimde kesinlikle B12 de bulunmalıdır. Hayvansal gıdalarda çokça bulunan B12’yi vücuda sokmak için lüzumlu gıdalar et, tavuk, balık, yumurta, süt, yoğurt, peynir ve karaciğerdir.
- Kansızlık da kronik yorgunluğa sebebiyet verdiğinden kansızlığı ortadan kaldıracak olan ıspanak, keçiboynuzu, kırmızı et şeklinde besinler kesinlikle tüketilmelidir.
10 günde 5 kilo verdiren kronik bitkinlik rejimi
Kahvaltı: 1 tatlı kaşığı pekmez, 1 tane yumurta, 5 tane ceviz, 1 dilim ekşi mayalı ekmek, maydanoz, biber ve domates.
Öğle: 5 yiyecek kaşığı yağsız etten yapılmış et sote. 3 yiyecek kaşığı zeytinyağlı baklagil yemeği ya da zeytinyağlı sebze yemeği, 1 dilim ekşi mayalı ekmek, bolca yeşillikli salata.
Ara öğün: 1 avuç ceviz, badem ya da fındık, 2 tane kuru kayısı.
Akşam: 5 yiyecek kaşığı kıymalı sebze yemeği, 5 yiyecek kaşığı bulgur pilavı, bolca yeşillikli salata.
Ara öğün: 1 ince dilim karpuz ya da 1 şeftali ya da 15 tane kiraz.