Günlük yaşamınızı etkileyen kulunç ağrılarınız var mı? Sırtınıza dokunduğunuzda kıtır kıtır öten ellediğinizde hissettiğiniz bu kulunçlar ağrı mı yaratıyor, sırtımdaki kulunç iyi mi geçer mi diyorsunuz? Genel anlamda doktora gidecek kadar aciliyet görülmeyip fakat bir o denli da günlük yaşamımızı etkileyen kulunç ağrısı yaşam kalitemizi etkileyen kas iskelet sistemi problemidir. Halk dilinde denilen kulunç tıp dilinde miyofasyal ağrı diye tanımlanmaktadır. Hadi gelin kuluncun sebeplerini oluşum mekanizması ve kulunç ağrısı iyi mi geçer, neler yapabiliriz beraber inceleyelim. 🙂

Kulunç Nedir?

Miyofasyal sistem kas ve bağ dokusundan oluşur. Miyofasyal devamlılığı oluşturmak için değişik dokular uyum içinde çalışır. Fasya, ihtiva ettiği tüm kasları birbirine bağlar. Kulunç ağrısı kas ve çevresinde ki fasyadan oluşan ağrı durumudur. İskelet kasının gerilmiş bantları içinde yer edinen sert, palpe edilebilen nodüller olan kas tetik noktalarının varlığı ile karakterizedir. Bu tetik noktalar kimi zaman kronik ağrı şeklinde ağrıyı uzak bölgelere yönlendirebilmekte ve merkezi sinir sistemi hassasiyetine yol açmaktadır. Merkezi duyarlılık, daha düşük ağrı eşiğine haiz tetik noktaları etkileyerek ağrılı alanların genişlemesine niçin olur. Tetik noktalar dokunma(palpasyon) ve harekete duyarlıdırlar. Kulunç ağrısı akut yada kronik formda olabilmektedir. Akut durumda hastaların 1 yada 2 lokal bölgede ağrıları vardır. Semptomlar çoğu zaman aşırı kullanım yada travmatik vaka sonrası adım atar. Çoğu zaman kendiliğinden yada kolay tedavi şekilleri ile düzelmektedir. Kronik durumlarda daha yaygın bir ağrı görülebilmektedir. Ağrılarda dalgalanma olabilmektedir. Altta yatan sebep araştırılmalı ve ortadan kaldırılmalıdır.

Kulunç Nasıl Oluşur?

  • Kulunç ağrısını idrak etmek ve tedavi etmek için sendromun arkasında ki patolojik süreçleri bilmek önemlidir. Tetik noktalar ağrının nedenini açıklayabilen gizli saklı iskemi bölgesidir. İskemi bölgesi asidik ortam yaratır bu asetilkolin etkinliğini arttırırken asetilkolinesteraz miktarını azaltır dolayısıyla uzun soluklu kas kasılmasına niçin olur. Tetik nokta içinde ATP miktarı (enerjiyi sağlar) azalır. Bu, miyositler içinde kalsiyum birikmesine neden olur. Bir çalışmaya nazaran miyofasyal ağrı sendromlu hastalarda limbik bölgenin gri maddesinde bir azalma gözlenmiştir.
  • Kuluncun varlığı kas liflerinin sinaptik plakasının değişmesinden kaynaklanabilmektedir. Asetilkolin konsantrasyonunda ki artış, herhangi bir merkezi inervasyonun yokluğunda kas liflerinin devamlı kasılmasına niçin olur. Bu devamlı kasılma sonucu enerjiyi elde eden ATP tüketir, proinflamatuar maddelerin salınmasına ve halk dilinde kulunç dediğimiz tetik noktaların oluşmasına niçin olur.
  • Fasya içinde bulunan reseptörler, nosiseptörlere dönüştürülebilmektedir. Karışlığında mekanik uyaranlara duyarlı hale gelebilmektedir. Miyofasyal sistemin sinir sinyalleri taşıyabildiğini ve bağ dokusu yapısında ki herhangi bir değişikliğin kas liflerinin polarizasyonunu değiştirerek spontan kas kasılmasına yol açabilmektedir.
  • Kan akışı hızındaki değişim, kas kılcal damarlarının morfolojisinde ve işlevinde bir değişikliğe niçin olarak ufak etken hareketler esnasında iskemiye yol açmaktadır. Bu da sinir uçlarını harekete geçirerek ağrıya sebep olabilmektedir.

Kuluncun Oluşmasından Görevli Faktörler

Kuluncun sebebi budur dediğimiz tek bir mekanizmadan anlatmak mümkün değildir. Altta yatan sebep kişinin detaylı anamnezi sonucunda belirlenmelidir. Hadi gelin kuluncun oluşmasına sebep olan maddeleri beraber inceleyelim.

  1. Kasta direkt bir yaralanma yada kasın ani yada yeniden yeniden aşırı yüklenmesi ile sağlanabilmektedir. Tekrarlayan bir zorlanma ile olabileceği şeklinde kas tekrarlayan mikrotravma ataklarına maruz kaldığında da gelişebilmektedir. Skolyoz, ekstremite dismetri, eklem hipermobilitesi şeklinde devamlı mekanik faktörlere maruz kaldığımız durumlarda tetiklenebilmektedir.
  2. Stresli ve yoğun geçirdiğiniz günlerde kulunç ağrılarınız daha çok mı artıyor? Meydana getirilen araştırmalarda endişeli yada stresli olan kişilerde devamlı kasılma durumunda olan kas grubunda kulunç ağrısı oluşabileceğini söylüyor.
  3. Kaslar fena huylu hastalık yada nörolojik bir bozukluk sebebiyle zayıfladığında iyileşme aşamasında meydana getirilen hareketlerle eski haline getirme girişimleri esnasında zayıflayan kaslara aşırı yüklenildiğinde gelişebilmektedir.
  4. Hipotiroidizm, demir eksikliği, D vitamini eksikliği, C vitamini eksikliği, B12 vitamini eksikliği şeklinde sistemik yada metabolik faktörler varlığında gelişebilmektedir.
  5. Cereyan, rutubet, aşırı soğuk yada aşırı sıcak şeklinde negatif çevresel koşullara maruz kaldığınızda etken hale gelme eğilimindelerdir.

Klinik Bulgular

Ağrı: En yaygın yakınma ağrıdır. Tipik olarak ağrı derin zayıf lokalize olarak tanımlanmaktadır.  Semptomlar çoğu zaman hareket ile artar. Tetik noktalar erişilebilir noktadaysa dokunduğunuzda duyarlı noktalarınızı bulmak daha kolay olacaktır. Muayene bulgularında hastayı palpe ettiğimizde ‘’ İşte burası!’’ söylediği duyarlı noktalar mevcuttur. Burada hissedilen ağrı iyi mi yayılım var mı değerlendiren şahıs için önemlidir.

Seyirme yanıtı: Palpe edilen kaslarda bulunan gerilmiş bant saptandığında kas yüzeyel ise görülebilen yada muayene eden şahıs tarafınca hissedilen lokal seyirme yanıtına sık rastlanmaktadır. Etkilenen bölge ile ilişkili eklem yada eklemlerde hareket aralığı azalabilmektedir.

Disfonksiyon: Propriyoseptif işlevin etkilendiği görülmektedir. Servikal kas sisteminde, bilhassa sternomastoide, hastanın gerçek vertigoyu tanımlayabildiği seviyede disilibriumdan görevli olabilmektedir. Uzuv kaslarında, ağırlık algısının bozulmasına niçin olabilmektedir.

Uyku: Myofasyal ağrı uykunuzu bozabilmektedir. Uyku pozisyonu genel olarak etkilenen kasların kısalmasına izin vererek yattığınızda ağrı şiddetlenebilmektedir.

Yaş: Tüm yaş gruplarında görülebildiği şeklinde çoğu zaman orta yaş grubunda daha sık görülmektedir. Genç etken bireylerin kasları muhtemelen yaralanmaya daha dirençli ve onarımı daha hızlıdır bundan dolayı tetik nokta geliştirme yada geliştiyse de sürdürme olasılığı daha düşüktür. Hanımefendiler, erkeklere nazaran miyofasiyal ağrı ile daha sık karşımıza çıkmaktadır. Ek olarak ofis çalışanları şeklinde hareketsiz çalışan bireylerde daha çok görülmektedir.

Kulunç Tedavisi

Farmakoterapi

Non-steroidal antiinflamatuvar ilaçlar klinisyenler tarafınca hastaları semptomatik olarak yönetmek için çoğunlukla kullanılmaktadır. Kas gevşetici maddeler kullanarak merkezi ağrı uyarımını azaltmak için merkezi sinir sistemine tesir eder. Klinikte çokça kullanılsa da bilimsel olarak kanıtlar yetersizdir. Duygudurum bozuklukları varlığında ağrıyı hafifletmek için antideprasan ilaçlar (trisiklik antidepresanlar, serotonin-norepinefrin geri alım inhibitörleri ve seçici serotonin geri alım inhibitörleri) kullanılmaktadır.

Fizik Tedavi ile Kulunç Nasıl Geçer?

  • Kulunç ağrısının giderilmesinde pratikte en yaygın olarak uygulanan metod fizik tedavi modaliteleridir. Egzersiz yapmayı halk olarak ne kadar sevmesekte egzersiz en etkili tedavilerden biridir. Tavsiye edilen egzersizler etkilenen bölgeleri uzatan ağrısız germe, post-izometrik relaksasyon egzersizleridir. İstenmeyen pozisyonlarda tekrarlanan yüklenmeler ağrı gelişme riskini artırır. Bu yüzden postüral rehabilitasyon kullanılabilecek başka stratejilerdendir. Stresi azaltan yoga nefes egzersizleri davranışsal terapi meditasyon yaparak kas tonusunu azalmasına destek sağlar. Ağrı eşiği artarak ağrılarınız azalır ve rahatlarsınız.
  • Ultrason, alttaki bağ dokusuna mekanik ve termal enerji uygular böylece esneklik dolaşım ve metabolizmayı geliştirir. Meydana getirilen araştırmalarda yararları geçici bulunsa da etken tetik noktaların ağrısını azaltmada yararlı bulunduğunu göstermektedir. Yüksek yoğunluklu tens programlarıda ağrıyı azaltmak amaçlı kullanılabilmektedir.
  • Kuru iğneleme ağrıyı azaltan en süratli yollardan biridir. Bununla beraber osteopatik yaklaşımlarında etkili olduğu gözlenmiştir.
  • Ağrının sebebi belirlendikten sonrasında durumuna yönelik yaşam standardını arttıracak yolları göstermek gerekir. Mesela hasta işte yada günlük hayatında stresli ve endişeliyse nefes teknikleri öğreterek rahatlama sağlanabilmektedir. Ağrı fena beslenmeden kaynaklanıyorsa (mesela D vitamini, B12 vitamini, C vitamini şeklinde çoklu vitamin eksikliği) hastaya dengeli beslenmesi için önerilerde bulunulabilir. D vitamini eksikliği olan hastalar geleneksel tedavilere zayıf cevap verebilmektedir. Sebep günlük yaşamında yapmış olduğu tekrarlı hareketten kaynaklanıyorsa davranış modifakasyonu geliştirilmeli ve fizik tedavi programı oluşturulmalıdır. Uyku bozukluğu durumunda kas geriminin artmasına ve kulunç ağrısına sebep olabilmektedir. Altında yatan sebep uyku ise uyku standardını arttırmak için stratejiler benimsemek gerekir.

Genel olarak özetleyecek olursak tedavi programı kişiye özeldir. Altta yatan sebebe nazaran tedavi programı değişim gösterecektir. Peki, kulunç ağrısı için hangi doktora gidilmeli? Egzersiz programı olarak kişinin etkilenen bölgesi ağrı algısı ve yayılımı değişik olacağı için fizyoterapistinize danışarak size hususi egzersiz programı oluşturulmalıdır. 🙂

 fzt.tugceakarmis

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir