Mekân ve süre kısıtlamalarına alternatif bir çözüm olarak ortaya çıkan, öğretmenin ve öğrencinin interaktif olarak etkileşimde bulunabildiği bir öğrenme modeli olan uzaktan eğitim, günümüzde birçok disiplini içinde barındıran eğitim faaliyeti haline gelmiştir. Geleneksel yöntemlerin sınırlılıklarını, gelişen dünya sistemine entegre ederek daha fazlaca kişiye ulaşmasını hedefleyen bu sistem, web kullanımının yaygınlaşmasını fırsat bilerek değişik yöntem ve tekniklerle öğrenme çeşitliliğini arttırmaktadır.

İstenilen anda yanıt verilmemesi ve karşılıklı etkileşimi en aza indirgemesi benzer biçimde kullanışlı olmayan yanlarının yanı sıra öğrenilmek istenen dersin istenildiği zamanda yeniden yeniden dinlenmesi fırsatını da kullanıcıya sağlamaktadır. Uzaktan eğitimin yaygınlaşmaya başladığı ilk süre geleneksel dönem olup öğretmen ve öğrencinin yazışarak informasyon aktarımını sağlamış olduğu dönem olarak bilinmektedir.

Endüstri devriminin etkisiyle gelişmeye başlamış olan teknoloji artık ses ve video üstünden karşı tarafa aktarmaya başlamış olup ikinci süreci ortaya çıkarmıştır. Bu iki devrin ortak yanı karşılıklı etkileşimin neredeyse olmaması ve eğitim materyallerin fazlaca boyutlu öğrenmeye fırsat vermemesidir. Modem ve netin yaygınlaşması ile son dönem başlayarak öğrenmenin dijitalleşmesiyle alıcının birçok kaynağa erişmesine olanak elde etmiştir.

Dünya’da Uzaktan Eğitim

Uzaktan eğitimin kullanılma amacı her ne kadar öğrenmede esnekliği korumak için çaba sarfetmek ve herhangi bir mekâna ilişkin olmadan eğitimi yaygınlaştırmak olsa da Avustralya benzer biçimde büyük ölçümlere haiz ülkelerin kırsal kesimlerle içinde oluşan farklılığı kapatmak için okulların ilk yıllarından itibaren bu sisteme gerekseme duymuştur.

Uzaktan eğitimin ilk gerçekleştiği tarih tartışmalı bir halde netleşmemiştir. 1728 tarihinde steno denilen (konuşma hızıyla metinleri yazmaya yarayan) yöntemin öğretileceği haberi Caleb Philips tarafınca Boston Gazetesine duyuru olarak verilmiştir. Mektupla verilecek dersin duyuru haberi 1833 senesinde İsveç Gazetesinde de yer almıştır. Bu iki ilanda eğitimin karşılıklı olarak verildiği ya da değerlendirmeye alındığı sonucu kesinlik kazanmamışken; Isaac Pitman 1840 senesinde İncil’ de bulunan ufak metinleri öğrencilerine steno kullanarak yazmayı öğretmiştir. Bath ‘de verilen bu eğitim sonucunda öğrencilerini not vererek değerlendirmeye doğal tutmuştur. Bu uygulamaları öğretmen olmak için birbirleriyle mektuplaşan öğrenciler izlerken Oxford Üniversitesinin öğrenciler için dışarıdan bitirme imtihanı hazırlanmasına zemin hazırlamıştır.

1856 senesinde ise Berlin’ de iki öğretmenin teşkilatlanarak dil okulu eğitiminin uzaktan gerçekleştirmesi sağlanmıştır. Lisans ve yüksek lisans eğitimlerini tamamlama şansı Illinois Wesleyan Üniversitesinde 36 yıl sürüp 1910 senesinde bitmiştir. Çocuklar için ilk kez uygulamaya geçen okul Baltimore’ de bulunan The Calvert School olup ilköğretim eğitimini öğrencilerin uzaktan almasını elde etmiştir. 1966 senesinde gece eğitimlerine devam etmek isteyenler için kurulan materyal olarak tv kullanılan öğrenme, sonraki emek harcamalar için ortam hazırlamıştır. İspanya’ da 1972 senesinde kurulan Ulusal Öğretim Üniversitesi bu yönde meydana getirilen çalışmaların yaygınlaşmasına sebep olmuştur.

Türkiye’de Uzaktan Eğitim

Dünyada gerçekleşen uzaktan eğitim sürecine iki yüzyıl sonrasında sadece katılabilen Türkiye, 1927 senesinde mevcud eğitim sorunlarıyla ilgili toplantılar yapmıştır. Sadece somut bir halde ilerleme kaydedememiştir. John Dewey’ in ülkemizdeki eğitim faaliyetlerinin düzenlenmesi ve gelişmesi için sunmuş olduğu Maarif Raporu ferdin her yönden eğitilmesi için yapılacakların listesini gözler önüne sermektedir. Uzaktan eğitim adına 1950 li yılların başına kadar herhangi bir gelişme sağlanamamıştır. Bankacılık ve Tecim Hukuku bölümünün olduğu Ankara Üniversitesin’ de uzaktan eğitim alanları açılmış olup bu gelişmeyi Öğretici Filmler Merkezi takip etmiştir.

1960 lı yıllara gelindiğinde mektupla eğitim Millî Eğitim Bakanlığının dikkatini çekmiş olup bu yöntemin öğretim birimi olarak kurulmasına yol açmıştır.  Anadolu Üniversitesinin 1980 li yıllarda öncü olmasıyla birlikte bu imkana ortalama 29 bin talebe başvurmuş ve sayı devam eden yıllarda giderek artmıştır. ODTÜ Üniversitesi web temelli eğitimin başlatılması adına Enformatik Enstitüsü birimi kurmuştur. Değişik üniversitelerde bulunan öğretim üyelerinin de dersleri takip etmesi sağlanarak bu programa dahil olmasını elde etmiştir.

1997 senesinde Sakarya Üniversitesinde de değişik programlar açılarak web destekli eğitimi bünyesine dahil etmiştir. Günümüzde de uzaktan eğitimin gelişmesi açısından birçok kurum veri sistemini kullanarak bu sitemin gelişmesine dolaylı olarak katkı elde etmiştir.  Mektupla başlamış olan bu devir fiber kabloların ve netin yaygınlaşmasıyla birlikte eğitim alanını farklılaşmaya devam ederken bilhassa içinde bulunduğumuz pandemiyle birlikte eğitim; hakkının tüm bireyler açısından eşit olmasına ve ekonomik durumun elverişli hale getirilmesine koşul koşmaktadır.

Derslik Öğretmeni Gözde ÇELEBİ

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir