Ilkin Ruhumuz Sonrasında Karnımız Doysun! Öyleki bir akım hayal edin ki günümüzdeki en yaygın yiyecek düzenine karşı dursun ve bu mevzuda birçok başarılara imza atsın: slow food!

Slow Food Nedir?

Küreselleşme süreci, gelenekselin ve kültürün yok olmasına, dolayısıyla mahalli grupların alışık oldukları şekilde yaşayamamasına niçin olabilmektedir. Ortaya çıkan bu engeller bazı toplumsal hareketlerin doğmasına sebep olmuştur.

Öyleki ki; bu yolla Slow Food (yavaş yiyecek) akımı geleneksele tehdit oluşturan küreselleşmeye karşı oluşmuş bir fırsat ve Cittaslow (yavaş kent) benzer biçimde toplumsal planlamayı içeren örgütlenmeler de, mahalli kimliği sürdürebilme sorununa yanıt olarak verilen bütünsel, mekân odaklı çözüm ve yarar elde eden hareketler olarak
karşımıza çıkmaktadır.

Slow Food (Yavaş Yiyecek); Bir İtalyan gastronom olan Carlo Petrini tarafınca, 1986 senesinde İtalya’nın Langhe
Bölgesindeki Cuneo kentinde başlatıldı. Hareketin sebebi Mc Donald’s açılmasına gösterilen tepkiydi. Slow Food, kültürel ve gastronomik sürdürülebilirliği hedefleyen uluslar arası bir harekettir. Bununla birlikte, dünya genelinde besin ziraat ve bunların çeşitliliğini savunur. Evcil yada yırtıcı hayvan ve sebze türlerini korur. Lezzetin tek tip olmasına karşıdır. Tüketicinin bilinçlenmesini ister.

Slow Food akımı 3 temel ilkeyi esas alır bunlar;

  1. İyi,
  2. Temiz
  3. Adil

kavramlarıdır. Kavramların açıklamalarını yapmak gerekirse eğer;

  • İyi: 5 duyu uzvumuza hitap eden, taze ve mevsimsel
  • Temiz: Çevreyi ve hiçbir canlının sağlığını tehlikeye atmayan yiyecek-içecek üretimi ve tüketimi
  • Adil: Hem üreticiler hem de tüketiciler için adil şartlar ve fiyatlar

Bu 3 ilkeye dikkat edildiğinde aslına bakarsak yüzyıllardır toplumumuzda esas alınan, olması icap ettiğini savunduğumuz kavramlardır. Slow Food akımı aslına bakarsak dünyanın neresinde ortaya çıkmış olursa olsun içerik olarak tüm toplumların özünde savunduğu küresel bir örgütlenmedir.

Not: Slow Food, 2004 senesinde kurulan Gastronomi Bilimleri Üniversitesinin açılışında etkili olmuştur. Lisans ve yüksek lisans seviyesinde eğitimler verilmektedir. Gıdaya bilimsel niteliği olan bir kıymet kazandırmak için çeşitli eğitimler verilmektedir.

Slow Food Felsefesi

Slow Food, yiyecek yemenin yaşamın temeli bulunduğunu belirtmektedir. Yemeklerin standardını yükseltmek ve yemeğe vakit ayırmak, yaşamdan zevk almamızı sağlayacak en kolay yöntemdir. Bu kolay yol, Slow Food’un felsefesidir.

Slow Food akımının sembolü “Salyangoz” dur. Salyangoz, yol süresince gidebilmek için oldukça vakit harcar, telaş etmez ve evini kolayca her yere götürür. Salyangoz yavaştır. Yavaşlık temel erdemdir. Akıl ve ağırbaşlılığı ifade eder. Buradan yola çıkarak yavaşlıktan kastının insanoğlu yerine tabiatın tercih edilmesi olarak tanımlar.

Cittaslow Nedir (Yavaş Kent) ?

Yavaş Kent hareketi İtalya’da 3 tane belediye başkanının iştirakı ile adım atmıştır.

Hareket, ekolojik olarak duyarlı, bölgesel olarak otantik ve gastronomi odaklı gezim ile ticareti teşvik etmeye iş koşturmacasındadır. Yavaş Kent hareketi, sürdürülebilir kentsel kalkınma için günlük yaşamı etkileyen küreselleşmenin, tekdüzeliğin, standartlaşmanın ve kurumsallaşmanın negatif etkilerine alternatif bir yaklaşım sunmaktadır.

Yavaş Kent kentleri, kendi “mekân algısını” yeniden keşfederek ve kendi kimliğini, temellerini ve değerlerini kucaklayarak sürekli tüketim çılgınlığına ve dengesiz ekonomiye karşı çıkmaktadır.

Globalleşmeye karşı açık ve kökten bir cevaptır; hem de Yavaş Yiyecek hareketiyle yakından ilişkilidir. Yavaş Yiyecek hareketi, yiyecek, bölgesel gruplar, mekân duygusu ve misafirperverlikle ilgili
olarak bölgesel farklılığın yitirilmesine karşı koymaya odaklanırken; yavaş kent yada hareketi kentsel yaşanılırlığı ve yaşam standardını korumayı ve arttırmayı hedeflemektedir. İki hareketin amaçları değişik fakat tamamlayıcıdır.

Türkiye’deki Yavaş Şehirler

Dünyada uzun süreden beri malum ve yaygın olan Yavaş Kent akımı Türkiye’de de tanınmaya başlanmıştır ve şuan 18 kent bu listeye girmiştir. Bu 18 şehrin ilki İzmir’in Seferihisar ilçesidir. Son olarak Ankara’nın Güdül ilçesi bu listeye dahil olmuş ve Türkiye’nin 18. sakin şehri seçilmiştir. Ankara’nın ise ilk sakin şehridir.

Not: 18 şehrin hepsini görmek için bu siteyi ziyaret edebilirsiniz: https://cittaslowturkiye.org/

Netice olarak;

Yavaş yiyecek ve yavaş kent akımları; yozlaşan, küreselleşen ve en önemlisi özünü kaybeden dünyada haiz çıkılması ihtiyaç duyulan hareketlerdir. Biz doğru yolda ilerleyen bu akımları öğrenir, destek çıkar ve aynı yolda yürürsek daha güzel bir dünya bırakabiliriz!

Mutfak Sanatları Uzmanı Zahide Yeşim Özkalay

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir